Pekİ, üretİmden gıdaya, modadan ulaşıma farklı sektörlerde bu konuda başka neler oluyor?
Ulaşım ve Mobilite
Sürdürülebilir şehirler odağında çalışan inisiyatif WRI Türkiye, ulaşım sektörünün küresel iklim değişikliğine olan etkide en hızlı büyüyen unsur olduğunu ve enerjiyle bağlantılı sera gazı salımlarının %23'ünde pay sahibi olduğunu ortaya koyuyor. Dünyanın en büyük hava yolu şirketlerinin gelecek yıllar için karbon emisyonları konusunda sözler vermesi de bu konunun gerçekliğini doğruluyor. Bu durumda, düşük karbonlu ulaşım sistemlerinin tasarlanması ve bu tasarımların tasarruflu finansmanı öne çıkıyor. Bu da odağı mikro mobilite çözümlerine kaydırıyor. Elektrikli ulaşım çözümlerine olan ilgi son yıllarda giderek artıyor. Elektrikli taşıtların şehir içindeki hareketi de hesaba katıldığında daha esnek kullanıma olanak tanıyan, konforu ve güvenliği önceleyen adımlar öne çıkıyor.
Land Rover'ın yarattığı Project Vector, toplumlar için daha güvenli ve sağlıklı, çevre için de daha sağlıklı bir alternatif olarak böyle bir yaklaşımın sonucu gibi görünüyor. 2021’in sonlarından itibaren pilot sürüşlerine başlanması planlanan Project Vector, Land Rover’ın geliştirdiği inovatif, esnek, gelişmiş, çok amaçlı bir araç konsepti olarak tanımlanıyor. Dört metre uzunluğunda ve şehirler için tasarlanan Project Vector, iç kabindeki esnek tasarımıyla farklı kullanımlara izin verirken mikro ölçekte şehirler için daha az trafik, orta ölçekte daha temiz şehirler ve makro ölçekte, şirketin Destination Zero misyonu kapsamında sürdürülebilir bir geleceği hizmet ediyor.
Gıda
Şüphesiz, artan nüfusa yetebilecek gıda tedariğini sağlamak için endüstriyelleşen sektörler arasında gıda da önde gelenlerden. Üretimi maksimize ederken maliyetleri en aza indirgeme çekirdek hedefiyle çalışan endüstriyel hayvancılığın etkisi yıllar sonra kendini gösteriyor. Bir büyükbaş hayvanın tükettiği su miktarıyla bir insanın yıllık tüketimi karşılaştırıldığında, endüstriyel hayvancılığın uzun vadede pek de avantajlı bir yol olmadığı görülüyor. Bitki esaslı beslenme ve hayvansal gıda tüketimini en aza indirme tüketiciler arasında giderek daha yaygın bir trend hâlini alırken bazı girişimler daha kitlesel alışkanlık değişimleri için çalışıyor. Örneğin Silikon Vadisi merkezli Impossible Foods, yalnızca bitkisel ürünler kullanarak üretilen ve normal etin tadını, hissini ve besin değerlerini verebilen burger köfteleri ve et ürünleri üzerinde yoğunlaşıyor. Birçok alternatif gıda markası badem, soya, hindistan cevizi gibi bitki bazlı ürünlerden üretilen sütlerin yaygınlaşması için ürün yelpazelerini yeniden ele alıyor.
Moda
Fast-fashion, yani hızlı moda olarak kavramsallaştıran moda endüstrisi de çevresel etkinin en büyük sorumluları arasında gösteriliyor. Zira tahminlere göre her yıl yaklaşık 100 milyar giysi üretiliyor ve bu miktarın yaklaşık %85'i, atığa dönüşüyor. Öte yandan moda endüstrisinin sebep olduğu karbon salımı da gemi ve uçak seyahatleriyle, yani dünyanın bir numarasıyla yarışıyor. Üretiminde suya duyulan ihtiyacın yanı sıra, atıkların da toprağa ve suya etkisi düşünüldüğünde moda endüstrisine de yeni alternatifler bulmak gerektiği ortaya çıkıyor. Son yıllarda atıkların geri dönüştürülmesi kadar, ileri dönüştürülmesi de "upcycle" başlığıyla konuşuluyor. Örneğin 1973'ten bu yana "etik moda" odağında çalışan Patagonia, geri dönüştürülmüş plastiklerden giysiler üretiyor. RubyMoon isimli başka bir girişim ise kullanılmış balık ağlarını ve plastik şişelerini sürdürülebilir mayolara dönüştürüyor.