SIRA DIŞI DENİZ CANLILARI

SIRA DIŞI DENİZ CANLILARI

Denizin derinliklerinde gizlenen ve sıra dışı özelliklerinden ötürü insan tarafından çok bilinmeyen deniz canlılarıyla tanışmaya hazır mısınız?

Okyanus suları, sıra dışı deniz canlılarına ev sahipliği yapıyor. Denizlerin gizemli dünyasında yer alan canlıların bazıları renkleriyle büyülerken, bazıları ise garip anatomileriyle şaşırtıyor. Bu yazımızda, suların altındaki bu muhteşem varlıkları daha yakından tanıyacak ve bu varlıkların denizlerin derinliklerindeki sıra dışı yaşamlarını keşfedeceğiz.

YAPRAK KOYUNU

YAPRAK KOYUNU


1993 yılında Japon adası Kuroshima'nın sularında keşfedilen Costasiella kuroshimae (Yaprak koyunu); Japonya, Endonezya ve Filipinler çevresinde bulunan, 5 mm'ye kadar büyüyebilen sevimli minik bir deniz canlısıdır. Bu benzersiz hayvanın büyüleyici yanı, dünyada fotosentez yapabilen tek deniz canlısı olmasıdır. Nasıl mı? Sevimli deniz canlısı algleri tükettiğinde, kloroplastları emerler ve bu sayede kendi vücutlarına kloroplastları dahil ederler. Filipinler'deki birçok dalgıç, bu ilginç deniz canlısını, sevimli çizgi film karakteri Shaun the Sheep'e benzetmiştir.

Bu deniz omurgasızının, siyah boncuk gibi gözleri, koyun kulaklarına veya böcek antenlerine benzeyen siyah uçlu rinoforları, beyaz renkli baş kısmından dışarıya doğru çıkan yeşil cerataları bulunmaktadır. Deniz salyangozunun cerataları, aloe vera bitkisi veya zebra sukulenti gibi yaprak benzeri uzantılar gibidir. Genellikle pembe, mor veya beyaz uçlara sahiptirler ve içlerinde sindirim bezinin dalları bulunur. Rinoforlar, suyun kimyasal sinyallerini alarak deniz salyangozunun koku alma yetisini sağlar ve besin kaynaklarını bulmasına yardımcı olur. Yaprak koyunlarının insanlara veya diğer deniz canlılarına karşı zehirli olduğunu gösteren hiçbir kanıt yoktur.

Güneş Balığı / Mola

GÜNEŞ BALIĞI / MOLA<br>

Güneş Balığı veya Mola olarak bilinen balıklar, doğduklarında sahip oldukları sırt yüzgeci asla büyümediği için kurşun şeklinde gelişirler. Devasa hayvanlar olgunlaştıkça kendilerini katlayarak, bir dümeni anımsatan yuvarlak bir kemere dönüşürler. "Mola," Latince'de "mermer taşı" anlamına gelir ve okyanus güneş balığının nispeten dairesel şeklini tanımlar. Gümüş bir renge sahiptirler ve pürüzlü bir cilt dokuları vardır.

Molalar, dünya çapında ılıman ve tropikal okyanuslarda bulunurlar. Güneşlenirken yüzeye yakın görünürler ve geniş sırt yüzgeçleri suyun üzerine çıktığında, sıklıkla köpekbalıklarıyla karıştırılırlar. Molalar, kemikli balıkların en ağırıdır. Tercih ettikleri yiyecekler genellikle denizanasıdır, ancak zaman zaman küçük balıklar, büyük miktarlarda zooplankton ve alg ile de beslenirler. Olgun okyanus güneş balığının ortalama uzunluğu 1,8 metre ve yüzgeçten yüzgecine uzunluğu 2,5 metredir.

İnsanlar için zararsızdırlar, ancak çok meraklı olabilirler ve sık sık dalgıçlara yaklaşırlar. Popülasyonları tehlikede kabul edilir. 

SARI BAŞLI ÇENE BALIĞI

SARI BAŞLI ÇENE BALIĞI<br>

Sarı başlı çene balığı (Opistognathus aurifrons), Karayip Denizi'ndeki mercan kayalıklarına özgü bir çene balığı türüdür. Başı ve üst gövde rengi açık parlak sarı renktedir. Büyüdükçe rengi yavaş yavaş sedefli mavi bir renk tonuna dönüşür. Sarı başlı çene balıkları genellikle Florida'da bulunur. Yuvalarını yapmak için malzemelerin mevcut olduğu sığ alanları tercih ederler. Ağızlarını kullanarak kumu, deniz kabuğunu veya küçük kayaları bir yerden başka bir yere taşıyarak yuvalarını düzenleyebilirler.

Sarı başlı çene balığı, ağzında kuluçka yapan bir türdür. Türün erkekleri, yumurtaları yavrular çıkıncaya kadar ağzında taşır. Erkek balıkların ağızları yedi ile dokuz günlük kuluçka süresi boyunca yumurtalarla doludur.

Sarı başlı çene balıklarının davetsiz misafirlere karşı iki farklı tepkisi vardır: Uçuş veya Savaş. Vereceği tepki, gelen balığın türüne bağlıdır. Uçuş stratejisi sarı başlı çene balıkları ile davetsiz misafirden uzaklaşacak, yuvalarına girecek ve açıklığı büyük bir kayayla kapatacaktır. Dövüş stratejisinde ise balıklar, davetsiz misafire kum veya kaya tükürecektir.

DAMLA BALIĞI / BLOBFISH

Blobfish

Damla balıkları olarak da adlandırılan Blobfish, ortalama 30 santimetreye kadar büyüyebilen, genellikle Avusturalya'nın güneydoğu sularında bulunan, okyanusun karanlık ve soğuk bölgelerinde, basıncın çok fazla olduğu noktalarda yaşayabilen ilginç bir canlıdır. Beslenmeleri deniz kestanelerine, kabuklu deniz hayvanlarına ve deniz kalemlerine dayanır.

Kafa ve jöle benzeri vücut dokusunun olağandışı morfolojisi, damla balıklarının 2013’te dünyanın en çirkin hayvanı olarak seçilmesine neden olmuştur.

Vücudunda çok az miktarda kas bulunmasından ötürü bu şekilde tuhaf bir görünüme sahiptir ve yüzmek için enerji harcaması gerekmez. Düşük yoğunluklu vücudu sayesinde, okyanus tabanının üzerinde rahatlıkla süzülür.

AKSOLOTL SEMENDERİ (AMBYSTOMA MEXİCANUM)

Aksolotl

Aksolotllar Ambystoma cinsine bağlı bir semender türüdür. Bu türün larvaları başkalaşım geçirmezler, bu nedenden yetişkinleri de suda yaşar ve solungaçları vardır. Bu türün habitatı asıl olarak Meksika Chalco Gölü ve Meksika'nın dağ gölleridir.

Aksolotllar, uzuvları, solungaçları, gözleri ve beyinlerinin bölümlerini yeniden oluşturabilme yeteneğine sahip oldukları gibi en büyük genom (insandan 10 kat büyük) dizilimine de sahiptirler ve bu sebeple de bilimsel araştırmalarda yaygın olarak kullanılırlar. Göz kapakları olmayan nadir canlılardandır. Suyun içinde de dışında da nefes alabilen Aksolotl semenderi, birçok ülkede ev hayvanı olarak da yetiştirilmektedir.

MANTİS KARİDESLERİ

Mantis Karidesleri

Mantis Karidesleri, avlarını yakalamak için attıkları yumruklarla tanınırlar. Dünyadaki en güçlü yumrukların sahibi Mantis Karidesleridir. Bir Mantis Karidesi'nin yumruğu saniyede 23 metre (83 km/h) hıza erişebilir. Bu ani yer değiştirme nedeniyle oluşan basınç dalgası o kadar güçlüdür ki, anlık olarak yumruğun etrafındaki su buharlaşabilir.

Genelde 10 cm boyutlarında olup, 38 cm'ye kadar büyüdükleri gözlemlenmiştir. Bugüne kadar keşfedilmiş 450 kadar çeşidi bulunmaktadır. Gözlerinin görüş açısı ve reseptörleri, diğer canlılara oranla çok daha fazla gelişmiştir. Ön taraflarında bulunan iki adet kolu ile avlarını etkisiz hale getiren Mantis Karideslerinin kolları çok güçlüdür. Boyutlarına oranla kollarının gücü, kendilerini dünyanın en güçlü canlısı yapmaktadır. Mantis Karidesleri, laboratuvar veya akvaryumlarda muhafaza edildiğinde cam yapılar kullanılamaz. Çünkü sevimli hayvanların ön kollarıyla uyguladığı fiziksel darbe çok güçlüdür ve camdan yapıları çok rahatlıkla kırabilirler.

YILBAŞI AĞACI SOLUCANI

Yılbaşı Ağacı Solucanı

Yılbaşı ağacı solucanları, beslenme ve solunum için kullanılan, muhteşem ikiz tüy spirallerine sahip, Yılbaşı ağacı şeklindeki serpulid tüplerde yaşayan solucanlardır. Turuncu, sarı, mavi ve beyaz gibi birçok renkte bulunurlar ve ortalama 3,8 cm genişliğindedirler. Renkli tüylerini veya dokunaçlarını, suda asılı duran yiyecek parçacıkları ve planktonları yakalamak için kullanırlar. Yiyecek parçacıklarını ayıklayıp daha büyük parçacıkları atarlar. Kum tanelerini daha sonra tüp yapımında kullanmak üzere depolama keselerine yönlendirirler. Yılbaşı ağacı solucanı tüylerini aynı zamanda solunum yapmak için de kullanır. Yılbaşı ağacı solucanları rahatsızlıklara karşı çok hassastır ve en ufak bir dokunuşta hızla yuvalarına çekilirler. Tüylerini tamamen uzatmadan önce suyu test etmek için genellikle bir dakika sonra çok yavaş bir şekilde yeniden ortaya çıkarlar.


Denizlerin gizemli sakinleri, dünyamızın hassas ekosistemlerinin bir parçasıdır. Bu nedenle canlıları ve yaşam alanlarını korumak, ekolojik dengeyi sürdürmek için hayati önem taşıyor. Gelecekteki nesillere bu mucizevi canlıları aktarmak ve dünyamızın zenginliğini sürdürmek için tüm insanlığa görev düşüyor.

BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

SIRA DIŞI KARA CANLILARI

SIRA DIŞI KARA CANLILARI

Dünya, her biri sanat eseri gibi tasarlanmış sıra dışı canlılarla dolu bir müze gibi…
ANTİK ÇAĞ HAYVAN TÜRLERİ

ANTİK ÇAĞ HAYVAN TÜRLERİ

Günümüzde dünya üzerinde yedi milyondan fazla farklı türde hayvan yaşamaktadır. Bu tür çeşitliliği milyonlarca yılın sonucu ortaya çıkmıştı. Süreç içinde bazı canlı türleri yok olurken bazıları ise evrimleşti ve yeni canlı türlerini oluşturmuştu.
BU İCATLAR DOĞADAN İLHAM ALINARAK ÇIKTI!

BU İCATLAR DOĞADAN İLHAM ALINARAK ÇIKTI!

Biyomimetik; doğanın iyi fikirlerini, insan kullanımına uyarlamayı hedefleyen bir bilimdir.